Omega-3 yağ asitlerinin sağlığa olan faydaları giderek daha fazla önem kazanmaktadır. Prof. Dr. Ahmet Var, omega-3'ün en iyi kaynağının balık olduğunu vurguladı. Balık tüketmeyi tercih etmeyen bireylerin ise bitkisel kaynaklardan ve takviyelerden omega-3 alabileceklerini belirtti. Özellikle deniz ürünleri, omega-3 yönünden zengin çeşitler sunarken, bitkisel kaynaklar da omega-3 ihtiyacının karşılanmasında önemli bir rol oynamaktadır.

Prof. Dr. Var, balıkların omega-3 içeriklerinin çeşitlilik gösterdiğini ifade etti. Balıklardaki omega-3 türleri arasında deniz ürünlerinde bulunan DHA ve EPA ile bitkisel kaynaklarda bulunan ALA'nın yer aldığını belirtti. Soğuk denizlerde yaşayan yağlı balıklar, örneğin somon, uskumru, ton balığı, ringa balığı ve sardalyanın yüksek miktarda omega-3 içerdiğini söyledi. Diğer balık türleri ve kabuklu deniz ürünlerinin omega-3 düzeylerinin daha düşük olduğunu vurguladı. Ayrıca, balık alerjisi olanlar veya vegetarian diyet uygulayanların omega-3 alımı için bitkisel kaynaklara ya da takviyelere yönelmeleri gerektiğine dikkat çekti. Kuruyemişler, keten tohumu, chia tohumu ve ceviz gibi tohumlar ile bitkisel yağlar, omega-3'ün önemli kaynakları arasında yer alıyor.

Omega-3 yağ asitlerinin kalp ve damar sağlığı açısından pek çok faydası olduğunu belirten Prof. Dr. Var, bu yağ asitlerinin hücreleri çevreleyen zarların önemli bileşenleri olduğunu ve tüm hücrelerin yapısal bütünlüğünü korumada etkili olduğunu açıkladı. Omega-3’lerin en önemli yararlarından biri, trigliserit seviyelerini düşürmeye yardımcı olmalarıdır. Kalp hastalığı bulunan bireylerde, balık yağı takviyeleri, doktor önerisi doğrultusunda uygun dozlarla kullanıldığında, miyokard enfarktüsü, felç ve ani ölüm gibi riskleri azaltabilir. Bununla birlikte omega-3’lerin Alzheimer hastalığı, bunama, yaşa bağlı makula dejenerasyonu, bebek sağlığı, nörolojik gelişim ve kanserden korunma gibi alanlarda da faydalı olduğu ifade edildi.

Prof. Dr. Var, sağlık açısından omega-3 yağ asitlerinin faydalarının kesin olarak bilindiğini hatırlatarak, Amerikan Kalp Derneği’nin konjestif kalp yetmezliği, koroner kalp hastalığı, inme/felç ve kalpten kaynaklanan ani ölüm riskini azaltmak için haftada iki porsiyon balık yenilmesini önerdiğini aktardı. Eğer haftada iki porsiyon balık tüketimi mümkün değilse, omega-3 içeren balık yağı takviyelerinin alınmasının düşünülmesi gerektiğini vurguladı. Özellikle koroner kalp hastalığı veya kalp yetmezliği olan bireylerin düzenli olarak EPA ve DHA içeren omega-3 takviyeleri kullanmasının, kardiyoloji dernekleri tarafından tavsiye edildiğini belirtti. Ayrıca hamile ve emziren annelerin yeterli miktarda omega-3, özellikle DHA almasının bebeğin sağlığı açısından kritik öneme sahip olduğunu da sözlerine ekledi. Gelişim çağındaki çocukların da haftada 1-2 porsiyon balık tüketmesinin, sağlıkları için son derece faydalı olduğunu ifade etti.