Tekirdağ'da, 7 Ekim tarihinde cinsel istismar ve darp sonucu hastaneye kaldırılan Sıla bebek, hayatını kaybetti. Küçük kızın ölümü, toplumda büyük bir üzüntü ve infial yarattı. Olay, cinsel istismar ve çocuk hakları konusundaki tartışmaları yeniden gündeme taşırken, birçok kişi ve kurum gerek sosyal medyada gerekse diğer iletişim kanallarında konuya duyarsız kalmadı.

Ünlü şarkıcı Gülben Ergen, bu trajik olayın ardından Twitter'da (x hesabı) duruma tepkisini dile getirmişti. Ergen, Sıla bebek için duyduğu acıyı ve yaşadığı rahatsızlığı ifade eden bir paylaşımda bulunmuş, böyle bir olayın olmaması gerektiğinin altını çizmişti. Sanatçının bu paylaşımı, birçok hayranı ve takipçisi tarafından desteklenirken, bazıları tarafından da eleştirilere yol açtı.

Gülben Ergen'in sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımlar, olayla ilgili gelen şikayetlerin merkezinde yer aldı. Bazı kullanıcılar, Ergen'in açıklamalarını hedef alarak, onun toplumu yanlış bilgilendirebileceği ve durumu daha da dramatize ettiği iddialarında bulundular. Bu süreç, Ergen'in adliyeye çağrılmasıyla sonuçlandı.

Bugün, Gülben Ergen İstanbul Adalet Sarayı'na ifade vermek üzere geldi. Çağlayan'da bulunan adliye binasında, uzun bir bekleyişin ardından ifade verme süreci başladı. Ergen, ifade verme işleminin tamamlanmasının ardından adliyeden ayrıldı. Medya mensupları, Ergen'in adliye çıkışında sorular sordu ancak sanatçı, basın mensuplarına herhangi bir açıklamada bulunmadı.

Bu olay, Türkiye'de çocuk istismarı ve cinsellikle ilgili meselelerin daha geniş bir perspektiften ele alınması gerektiği konusunda kamuoyunu düşünmeye sevk etti. Sıla bebeğin hayatını kaybetmesi, sadece bir olay değil, aynı zamanda sistemsel bir sorunun da yansıması olarak değerlendiriliyor. Gülben Ergen'in tepkisi ve yaşanan olay, çocukların korunması konusundaki farkındalığın artırılmasına yönlendirici bir etki yarattı.

Sonuç olarak, Türkiye'de çocukların güvenliği ve istismara karşı korunması, toplumsal bir mesele olarak ön plana çıkıyor. Sıla bebek gibi trajik olayların yaşanmaması için tüm kesimlerin sorumluluk alması gerektiği ve bu konunun üst düzeyde ele alınması gerektiği bir kez daha görülmüş oldu. Ergen'in adliye süreci, bu tür meselelerin kamuoyunda nasıl yankı bulduğunun ve bireylerin sosyal medya üzerinden verdikleri tepkilerin ne kadar önemli olduğunun da bir göstergesi niteliğinde.