Ahmet Rasim'in meyzişi Tatyos Efendi'ye ait olan "Bu Akşam Güneş Batarken Gel" adlı eser, 31 Ocak Cuma günü, Salih Korkut Peker'in düzenlemesiyle yayınlanıyor. İstanbul'a özgü bir şarkı olan bu eser, aynı zamanda bir beste niteliği taşımakta; ancak içerdiği duygular ve ilham kaynağıyla tam bir "uğruna hüsran çekilen kadın türküsü" özelliği taşımaktadır.

Şarkının hikayesi, Ahmet Rasim'in aşka dair derin duygularını yansıtan bir anlatıma sahiptir. Hayatındaki muhabbet alemlerinin karmaşası içinde kaybolan Ahmet Rasim, uzun bir aradan sonra nihayet evinin yolunu bulmuş ve bekleyen karısı onu sıcacık bir karşılama ile beklemektedir. Bu sırada karısı, onu bir arkadaşının meyhaneye davet ettiğini belirtir ve misafirperverlik için kapıya kadar eşlik eder.

Karısının "Bey, sakın geç kalma, erken gel olur mu?" şeklindeki ince tavsiyeleri, Ahmet Rasim üzerinde derin bir etki bırakır. Bu zarif ve bir o kadar da içten serzeniş, onun duygusal birikimini harekete geçirir. Ahmet Rasim, meyhaneye doğru yürürken, aklında karısının söylemleri yankılanmakta ve içten bir şekilde kelimeleri kaleme almaktadır. Bu süreçte, yakın arkadaşı Tatyos Efendi müziğini bestelerken, Ahmet Rasim’in yazdığı sözler ile müzik bir araya gelerek, duygusal bir eser ortaya çıkarır.

Bu eser, cefakar bir kadının kalp kırıklıklarını anlatan bir türkü haline gelir ve herkesin dilinde yankılanan bir melodi olma özelliğine kavuşur. Ahmet Rasim’in yazdığı bu sözler ve Tatyos Efendi’nin bestesi, dinleyicilere kadının özlemlerini ve duygularını hissettirir.

Sonuç olarak, "Bu Akşam Güneş Batarken Gel" adlı eser, hem müzikal hem de sözsel anlamda geçmişten günümüze uzanan bir köprüdür. Ahmet Rasim’in duygularıyla bezenmiş sözleri ve Tatyos Efendi’nin melodik keşfi, zamanla unutulmaz bir eser haline dönüşmektedir. Bu türkü, dinleyicileri derin duygulara sürükleyen ve yüreklerinde iz bırakan bir hikaye sunmaktadır.