Kadın-erkek yaşam süresi ve eğitimdeki farklar

Kadın-erkek yaşam süresi ve eğitimdeki farklar

Türkiye'deki kadınların, erkeklerden 5,3 yıl daha uzun yaşadığı tespit edildi. 2021-2023 dönemindeki hayat tabloları verilerine göre, Türkiye genelinde doğuşta beklenen yaşam süresi kadınlar için 80,0 yıl, erkekler için ise 74,7 yıl olarak ölçüldü. Bu sonuçlar, genel olarak kadınların erkeklerden daha uzun yaşadığını göstermekte.

Kadınların doğuşta beklenen sağlıklı yaşam süresi ise 56,3 yıl olarak belirlenirken, erkeklerde bu süre 59,0 yıl oldu. Böylece, erkeklerin sağlıklı yaşam süresinin kadınlardan 2,7 yıl daha uzun olduğu anlaşıldı.

25 yaş ve üzeri nüfusun eğitim durumu incelendiğinde, Türkiye genelinde 2023 yılı itibarıyla ortalama eğitim süresinin 9,3 yıl olduğu belirtildi. Bu süre kadınlarda 8,6 yıl, erkeklerde ise 10,1 yıl olarak ölçüldü. Kadınların eğitim düzeyleri yükseldikçe iş gücüne katılım oranlarının arttığı gözlemlendi.

Eğitim düzeyini tamamlayan kadınların oranı da dikkat çekici. 2023 yılı itibarıyla, 25 yaş ve üzerindeki kadınların %87,8'i en az bir eğitim düzeyini tamamlamış durumda. 2008 yılına göre bu oranın artış göstermesi, toplumsal cinsiyet eşitliği açısından olumlu bir gelişme olarak değerlendirildi.

Kadınların, erkeklerin istihdam oranının yarısından daha az olduğu gözlemlendi. 2023 yılında işgücüne katılım oranı kadınlarda %35,8, erkeklerde ise %71,2 olarak tespit edildi. En yüksek kadın istihdam oranı %38,9 ile Antalya, Isparta, Burdur bölgesinde gerçekleşirken, en düşük oran %19,8 ile Mardin, Batman, Şırnak, Siirt bölgesinde bulundu.

Kadınların istihdamda yarı zamanlı çalışma oranı %16,1 olarak belirlenirken, alta bazı bölgelerde çalışabilme oranlarının düşük olduğu belirtiliyor. Bunun yanı sıra, kadınların %27,1'inin 3 yaşın altında çocuğu olan 25-49 yaş grubundaki istihdam oranı ise dikkat çekti.

Cinsiyetler arası ücret farkının her eğitim seviyesinde erkekler lehine olduğu, yükseköğretim mezunları arasında bu farkın %17,4, lise mezunları arasında ise %20,0 olduğu tespit edildi. Ayrıca, Türkiye'de kadın büyükelçi oranı 2024 yılı itibarıyla %26,9'a çıkmıştır.

Kadın milletvekili oranının %19,9, kadın profesör oranının ise %34,6 olduğu öğrenildi. Üst ve orta düzey yönetici pozisyonundaki kadın oranı ise %20,6 olarak kaydedildi. Borsa İstanbul'da işlem gören en büyük 50 şirketin yönetim kurulu üyeleri arasında kadın üye oranı %19,4'tür.

Araştırma-Geliştirme (Ar-Ge) alanında kadın personel oranı %34,1'dir. Bu da kadınların iş gücünde ve gelişim süreçlerinde giderek daha fazla yer aldıklarını göstermektedir. 2024 yılı itibarıyla Türkiye'de internet kullanım oranı kadınlarda %85,4 olarak kaydedilmiştir.

Kadınların yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altında olan oranı %31,5'tir. Bu durum, toplumsal eşitlik açısından çözüm bekleyen bir sorun olarak öne çıkmaktadır. Ayrıca, kadınların %35,9'unun yaşadıkları çevrede gece yalnız yürürken kendilerini güvensiz hissettiği gözlemlenmiştir.

Sonuç olarak, kadınların toplumsal hayatta daha fazla görünür olduğu ancak hala cinsiyet eşitliği yolunda önemli mesafeler kat edilmesi gerektiği belirtilmektedir. Türkiye'de, kadınların eğitim, istihdam, yönetim gibi birçok alanda daha fazla yer alması gerekmekte ve bu konuların sürekli olarak gündeme alınması önem taşımaktadır.

Haberi Paylaşın!

"Çocukların Bilge Amcası, 14 Bin Çocuğa Umut Oldu"

"Hayatın Akışını Sağlamak: Aynur Akgün'le Tanışın"