Türkiye, köy okullarında eğitim gören çocukların kitaplara ve kırtasiye malzemelerine erişimini sağlamak amacıyla faaliyet gösteren "Çocukların Bilge Amcası" Ersin Bilge'nin hikayesiyle tanıştı. Bilge, Türkiye'nin farklı bölgelerindeki köy okullarını ziyaret ederek, okumak isteyen binlerce çocuğa yardım elini uzattı. Kendi çocukluk yıllarında eğitim gördüğü köy okulunda yetersiz kaynaklarla büyüyen Bilge, bu deneyimlerinden esinlenerek 14 bin çocuğa kitap ve kırtasiye malzemeleri ulaştırmayı başardı.

Ersin Bilge, Kahramanmaraş, Şanlıurfa, Erzincan, Trabzon, Artvin, Erzurum, Konya ve Ardahan başta olmak üzere Türkiye'nin dört bir yanındaki köy okullarına yardımda bulunarak çocukların "Bilge Amca"sı olmuştur. Şu ana kadar toplamda 14 bin çocuğa yardım ulaştırabildiğini belirten Bilge, "Çocukların Bilge Amcası" olarak hayallerinin peşinde koştuğunu ifade etti. Bilge, yaptığı gönüllü çalışmalarla binlerce öğrencinin kitaplara ulaşmasına yardımcı oldu.

Ersin Bilge'nin "Eşekle Gelen Dostoyevski" adlı kitabı Avrupa Yazarlar Birliği tarafından ödüle layık görüldü. Bilge, yardım projesinin arka planında kendi yaşam hikayesinin yattığını belirtti. Erzincan'ın Çayırly ilçesindeki Yukarıkartallı köyünde sınırlı imkânlarla büyüyen Bilge, dağlarla çevrili bir köyde yaşadığını ve burada araç geçmediği için yalnızca kağnı yerine kullanılan arabaları bildiğini anlattı. Çocukluğunda kitap, kalem ve defter hayalleri kuran Bilge, bu hayallerine dokunacak kimseyi bulamamıştı.

Yıllar sonra köyden ayrılıp eğitimini tamamlayan Bilge, Almanya'ya yerleşti. Ancak aklının hep memleketinde olduğunu ve kendi ülkesindeki benzer zorlukları yaşayan çocuklara yardım etme arzusunu taşıdığını dile getirdi. Bilge, şimdiye kadar 14 bin öğrenciye kitap ve kırtasiye malzemesi ulaştırdığını vurguladı. Ayrıca, yurtdışındaki dostlarının yardımlarıyla 100 üniversite öğrencisine burs imkanı sağladığını ve anne veya babasını kaybetmiş kız çocuklarının eğitimine destekte bulunduğunu belirtti.

Köy Enstitüsü ruhuna sadık bir insan olduğunu söyleyen Bilge, bedeninin Avrupa'da bulunmasına rağmen ruhunun Türkiye'deki köy okullarında olduğunu ifade etti. Son olarak, dokunduğu çocuklardan birinin hukukçu, savcı, doktor veya bilim insanı olması durumunda ve hatta bir gün Nobel ödülü alması halinde dünyanın en mutlu insanı olacağını belirtti.