"Böbrek Hastalıkları ve Diyaliz Üzerine Önemli Bilgiler"

Daviva Healthcare Medikal Direktörü Prof. Dr. Zerrin Bicik Bahçebaşı, dünya genelinde böbrek hastalıklarının artışında diyabet ve hipertansiyonun önemli nedenler olduğunu vurguladı. Hem diyabetin hem de hipertansiyonun, yaşam alışkanlıkları ve beslenme biçimleri ile yakından ilişkili olduğunu belirtti.

Prof. Dr. Bahçebaşı, 14 Mart Dünya Böbrek Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, özellikle sosyoekonomik düzeyi düşük toplumlarda, yeterli hijyen koşullarının sağlanamaması ve tedaviye ulaşma zorluklarının enfeksiyon kaynaklı böbrek hastalıklarını artırdığını dile getirdi. Ayrıca, son zamanlarda daha fazla hissedilen küresel iklim değişikliği ve temiz su kaynaklarına ulaşma zorluklarının da bu durumu etkilediğine dikkat çekti.

Diyabet ve hipertansiyonu kontrol edebilmek için dengeli bir beslenme, tuz tüketiminin azaltılması ve günlük yaşam içinde düzenli fiziksel aktivitenin yer alması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Bahçebaşı, bu önlemlerin böbrek hastalıklarının başlıca nedenlerini kontrol etme imkanı sunduğunu söyledi. Ayrıca, tuz tüketiminin böbrek hastalıklarından korunmak adına önemli olduğunu ve günlük tuz alım miktarının bireylerin yaş, cinsiyet ve yaşam tarzına göre belirlenmesi gerektiğini vurguladı.

Böbrek yetmezliği evresine gelen hastaların diyaliz ve böbrek nakli olmak üzere iki ana seçeneği bulunduğunu dile getiren Prof. Dr. Bahçebaşı, böbrek naklinin canlı organ verici olan hastalar için en iyi tedavi seçeneği olduğunu belirtti. Bu noktada, hastaların doğru bir tedavi planı ile uygun organ vericisini bulmasının büyük önem taşıdığını ifade etti.

Diyaliz tedavisinin iki farklı şekilde, evde veya bir diyaliz merkezinde uygulanabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Bahçebaşı, her iki yöntemin de avantajlarına değindi. Evde uygulanan diyaliz, hasta konforunu artırırken, merkezde uygulanana göre daha uzun süreli olabiliyor. Ayrıca, bu tür bir tedavi modelinin daha iyi sağlık sonuçları doğurabileceğine dair araştırmaların olduğunu aktardı. Diyalizin etkinliği için hasta, doktor ve hemşire arasındaki ilişkilerin beslenme ve ilaç tedavisi konusunda uyumu sağlamanın son derece önemli olduğunu belirtti.

Prof. Dr. Bahçebaşı, böbrek hastalığı yaşayan bireylerin ailelerin de olumsuz etkilediğini vurgulayarak, aile üyeleri arasında dayanışmanın önemine dikkat çekti. Özellikle diyet planına uygun yemeklerin hazırlanması ve diyaliz programının aksatmayacak şekilde seyahat ve iş planlarının yapılmasının hastanın yaşam kalitesi açısından kritik öneme sahip olduğunu aktardı. Hastaların genel yaşamlarının iyileştirilmesi için gerekirse psikolojik destek almalarının da önerildiğini, aktif bir yaşam sürdürmelerinin tedavi süreci üzerinde olumlu etki yaratacağını sözlerine ekledi.

Sonuç olarak, diyabet ve hipertansiyonu yönetmek, böbrek sağlığı açısından önem taşımakta ve bunun yanında ailenin de süreçteki rolü göz ardı edilmemelidir. Hastaların tedavi süreçlerinde aktif olmaları, bireysel olarak sağlıklarını korumada ve tedavi sürekliliğinde büyük avantaj sağlayacaktır.

Haberi Paylaşın!

"Böbrek Hastalıkları ve Diyaliz Üzerine Önemli Bilgiler"

"Ramazan'da Sağlıklı Beslenme İpuçları"