İbrahim Tuğbay, Yunan şarkıcı Despina Vandi'nin İzmir'deki bir etkinlikte Türk bayrağı olmadan sahneye çıkmasının yarattığı krizi değerlendirdi. Vandi’nin bu davranışı, Türk ve Yunan halkları arasındaki gerilimi yeniden su yüzüne çıkardı. Yerel medya, etkinlikte yaşanan durumu geniş bir şekilde ele alırken, sanatçıların ülkeler arası ilişkilerdeki sembolik önemi üzerinde duruldu.

Tuğbay, bu konuda düşüncelerini dile getirirken, kendisinin benzer bir durumu nasıl değerlendireceğini de açıkladı. Yunanistan'ın başkenti Atina'da gerçekleştirilmesi muhtemel bir konsere çıkması halinde, eğer Yunan bayrağının asılı olduğunu görürse, sahneye çıkmayı reddedeceğini belirtti. Bu ifade, sadece kişisel bir tercih olmanın ötesinde, sembolik bir duruşu da gözler önüne seriyor. Despina Vandi’nin Türk bayrağı ile sahneye çıkmaması da buna benzer bir duruş sergilediği anlamına geliyor.

Bu tür olayların, iki komşu ülke arasında hassas bir dengeyi etkileyebileceği düşünülüyor. Her iki tarafın da, geçmişten gelen tarihi anıların ve olumsuz deneyimlerin etkisi ile bu tür sembollere farklı açılardan bakmaları oldukça önem taşıyor. Türk bayrağı ve Yunan bayrağı gibi sembollerin, her iki toplumun ortak kültürel mirasının bir parçası olduğu, ancak tarihsel olaylar sebebiyle yaşanan gerilimlerin bu sembollere yüklenen anlamları etkileyebileceği belirtiliyor. Dolayısıyla, sanatçıların bu konuyu nasıl ele alacakları ve toplumsal duyarlılıkları da önemli bir mesele olarak öne çıkıyor.

Despina Vandi'nin olayla ilgili sessiz kalması, bazı çevrelerce eleştirilse de, birçok kişi onu bu şekilde destekleyerek, uluslararası sanatçıların kendi ülkelerinin sembollerine duyduğu saygının altını çiziyor. Türk halkı da benzer bir tavır sergilemenin, milli duyguların korunması açısından önemli olduğunu düşündüğünü ifade ediyor. Bu tür durumların, toplumda tartışmalara yol açması ve düşünsel bir alışverişin gerçekleşmesi açısından faydalı olabileceği belirtiliyor.

Sonuç olarak, uluslararası sanatçıların sahne performansları sırasında ülkelerinin sembollerini kullanma veya kullanmama tercihleri, sadece bireysel bir seçim olmaktan ziyade, toplumlar arası ilişkileri ve algıları doğrudan etkileyen önemli bir mesele olarak öne çıkıyor. İbrahim Tuğbay’ın sözleri, sanatçılara yüklenen kültürel sorumlulukların ve bu sorumlulukların takip edilmesinin önemini de vurguluyor.