Yılmaz'ın "0Bekleyi" adlı sergisi, kadınların değişen ve gelişen evrende maruz kaldıkları haksızlık ve eşitsizliği, sanat yoluyla etkileyici bir biçimde yansıtıyor. Ressam, kadınların evrenden aldıkları enerjiyi şekillendirerek, bu enerjiyi yeniden evrene aktardıklarını vurgularken, izleyicileri kadın olmanın hem kırılgan hem de dirençli yanlarıyla yüzleştiriyor. Eserlerinde doğanın yıkıcı ve bir o kadar iyileştirici gücünü canlı renkler ve kalın boya katmanlarıyla temsil ediyor.

Sergide yer alan kediler, kuşlar ve çiçekler gibi doğal motifler, portrelere adeta hayat vererek, izleyicinin duygusal bir yolculuğa çıkmasına olanak tanıyor. Yılmaz, akrilik, yağlı boya ve karakalem tekniklerini kullanarak oluşturduğu 31 eserle, sanatçının hayat yolculuğundaki karmaşık duyguları samimi bir dille aktarmaktadır. Dokulu yüzeyler ve kontrast renkler, izleyicileri kadınların evrenle kurdukları simbiyotik ilişkiler üzerine derin bir sorgulamaya davet ediyor.

Yılmaz'ın çalışmaları, yalnızca estetik bir değer taşımakla kalmayıp, aynı zamanda toplumsal bir manifesto niteliği de taşıyor. Kendi atölyesinde çalışmalarına devam eden Gülşen Yılmaz, eserlerinde kadın kimliği, doğa ve varoluş arasındaki bağı ele alıyor. "0Bekleyi" sergisi, Yılmaz'ın uzun yıllara dayanan araştırma ve üretim sürecinin bir yansıması olarak karşımıza çıkıyor.

Yılmaz, sergisi hakkında ise, "Bu sergi, kadının evrenle kurduğu görünmez bağın bir yansıması. Doğanın renkleri ve gücü bana ilham verirken, bedenimizi saran eşitsizliklere karşı bir direnişi de tuvalle buluşturmak istedim. Tüm sanatseverleri sergime bekliyorum." ifadelerini kullanarak, izleyicilerine duygu dolu bir davette bulunuyor.

"Bekleyi", mevcut sergi 27 Nisan 2025 tarihine kadar Evrim Sanat Galerisi'nde ziyaret edilebilir. Bu sergi, hem sanatseverler hem de sosyal eşitsizlik konularına duyarlı bireyler için önemli bir durak niteliği taşıyor. Yılmaz'ın eserleri, sadece görsel bir deneyim sunmanın ötesinde, toplumsal bir tartışma ortamı yaratmayı hedefliyor.

Sergide yer alan eserler, yalnızca sanatın estetik boyutunu yansıtmakla kalmıyor, aynı zamanda izleyiciye güçlü bir sosyal mesaj verilmesi adına bir platform sağlıyor. Bu bağlamda, Yılmaz’ın sergisi, sanatın toplumsal meselelerde nasıl bir etki yaratabileceğinin güzel bir örneğini sunuyor.