7 YAŞINDA PİYANO ÇALMAYA BAŞLADIM

7 YAŞINDA PİYANO ÇALMAYA BAŞLADIM

SOLİSTLİK HAYATIM NASIL BAŞLADI BU YOLCULUKTA SİZE DESTEK VEREN İNSANLAR VAR MIYDI?

Ben Yugoslav göçmeni Bir babanın Türkiye'de doğmuş kızıyım. Annemle babam çok genç yaşta ayrıldılar annem de eski bir şarkıcı. Bu sebepten sanatla olan yakınlığımız da annemin sanat camiası için de var olduğu zamandan başlıyor. Anneannem de sanata çok önem verirdi. Bu yüzden 7 yaşında hem piyano hem de bale eğitimi aldım ve sanatın her alanında var olmak için ailemin desteği hep yanımdaydı. Ama sonrasında dedemi kaybedince maddi olarak eski  konforlu hayatımız sekteye uğradı. Artık evin sorumluluğu benim üzerimdeydi. Henüz 15 yaşındayken iyi dans ettiğim için kostümlerimi alarak Fahrettin Aslan'a gittim ama yaşım küçük olduğu için o dönem sahne almama izin vermedi.  Ama ben pes etmedim annem sahne  yapacağım yerlerden geldiği için yakın dostlukları ve onun koruması altında belli yerlerde sahne almaya başladım sonra sesimin güzelliği keşfedildi Bu sebepten de Aksaray musiki cemiyetine girip orada da çok değerli üstatlar olan Özcan Korkut ve Baki duyarlardan şan dersleri aldım eğitim ve tamam deyince de Fahrettin Aslan'ın desteğiyle Maksim'de assolist olarak 18 yaşında başladım.   Bana bu yolculukta En büyük desteği ilk başta annem ve anneannem verdi. Sonrasında da Fahrettin Aslan'ın hayatımdaki büyüklüğünü abiliğini asla unutamam.  Onların  gölgesi altında bu işi yapmaya başladığım için camiada başıma hiç olumsuz bir şey gelmedi. Bu konuda şanslıydım. Ben de hedeflerimi o yaşta belirlemiştim zaten hedefim iyi bir assolist olmaktı camiada ben ve Sibel Can dansçı olarak başlayıp sonradan solist olarak hayatımıza devam ettik. Önemli olan bir işi nasıl başladığınız değil ne iş yaparsanız yapın En iyisini yapmaktır. Ben dansta da sahnede de şarkı söylerken de en iyisini yapmaya çalışıp seyirciye her daim saygımı koruyup üstatlarımın sözünden çıkmayarak bir yol haritası çizdim. Bu sebepten de ailemin desteği olmadan olumsuz şeyler yaşayabilirdim ama en büyük desteğim annem oldu. 

MÜZİK HAYATINA GİRERKEN SES VE REPERTUAR EĞİTİMLERİ ALDINIZ MI BİRAZ DA O DÖNEMDEN BAHSEDER MİSİNİZ?

Ben sadece müzik dünyasında değil dans etmeye karar verdiğim zaman da bale eğitimi almış bir kadın olarak bu konuda da eğitim aldım aylarca çalıştım kendimi hazır hissettiğimde sahneye çıktım. Çünkü ne iş yaparsam en iyisini yapmak istediğim için her zaman eğitimle devam ettim. Ayrıca da şan eğitimi almadan üstatların pusulası olmadan onların yol haritasında olmadan başarılı olmanız mümkün değil öyle Benim sesim iyi diyerek sahneye çıktığınızda saman Alevi gibi yok olup gidersiniz Bu yüzden de bir yerin 18 yaşında assolistliğini üstlenmek çok ağır bir sorumluluk bunun içinde altyapınızın sağlam olması gerekiyor. Özcan Korkut ve Baki duyarlar gibi çok önemli üstatlardan uzun bir süre şan dersi aldım kostümlerim bile özellikle aylarca tasarlanıp her seferinde farklı bir kostümle kazandığımı işime yatırarak 10 yıl boyunca Maksim gibi herkesin mezun olmak istediği bir okulda Ben başarıyla mezuniyetimi gerçekleştirdim.

SON ALBÜMÜNÜZ ÇITI PITI İLE KİMLERLE ÇALIŞTINIZ HAZIRLIK SÜRECİ NASILDI?

Öncelikle ben şarkının da üzerinize oturması gereken bir kıyafet olarak görüyorum. Ne kadar doğru kıyafet seçimi yaparsanız o kadar doğru da kendinizi sergileyebilirsiniz.  ‘Çıtı Pıtı ‘şarkısı da çok kıymetli besteci Soner Olgun'dan geldi. İlk duyduğum anda kendime çok yakıştırmıştım onlar da zaten bana uygun olduğuna karar vermişler Çünkü ben de ‘Çıtı Pıtı’ ufak tefek bir kadın olduğum için şarkı ile bütünleşeceğini düşünmüşler ilk duyduğum da çok sevdim. Aranjesini de yine çok değerli bir müzisyen olan Alper Atakan yaptı. Şarkımızda Esen müzikten çıktı. İşte bu süreç içerisinde şarkı arama, bulmak, kostümler, klip ve repertuar konusunda bu uzun yolculukta menajerim sevgili Nedim Aka'nın büyük destek ve yardımını söylemem gerekiyor her şey ile ilgilendi her işe yetişti söylemezsem hakkını yemiş olurum. Sanat camiasında eğer doğru yol arkadaşlarınız varsa başaramayacağınız hiçbir şey yok. Ben menajerim Nedim Aka ile birlikte bir yolculuğa başladım ve desteği her zaman üzerimde o yüzden de inşallah daha uzun yıllar birlikte çok güzel işlere imza atacağız.

ŞARKI SEÇİMİNDEKİ KRİTERİNİZ NEDİR?

Daha önce söylediğim gibi şarkının sizinle bir bütünlük sağlaması gerekir. Sesinizin rengine nağmelerinize dokunuza uygun olması gerekir. Türk Halk müziği gırtlağı olan birisine eğer kendi tarzının çok çok uzağında bir şey söylettiğiniz zaman halk müziğinde gösterdiği başarıyı gösteremez. O yüzden de sesinize renginize uygun bir renkle bütünleşmeniz gerekir.  Benim şarkı seçimlerim dikkat ettiğim bu şarkı kendimi mutlu hissediyor mu? Şarkıyı dinlediğimde beni coşturuyor mu? Bana neler hissettiriyor. Ona bakıyorum.

SAHNE DIŞINDA SON YILLARDA MAGAZİN YORUMCUSU OLARAK DA EKRANLARDA  YER ALIYORSUNUZ. BU GÖREVİNİZİN ZOR YANLARI VAR MI? SANA CAMİASI İLE İLGİLİ OLUMSUZ YORUM YAPTIĞINIZDA NASIL BİR GERİ DÖNÜŞ ALIYORSUNUZ ELEŞTİRİLERE MARUZ KALIYOR MUSUNUZ?

Özel hayatımda da iş hayatımda da birisi hakkında yorum yaparken öncelikle karakteri , kişiliği , adamlığı ya da bedeni üzerinden asla yorum yapmıyorum. Ben önümü getirilen haberin içeriğine yorum yapıyorum.  Beni rahatsız eden , toplumun kurallarına aykırı, vicdani ve ahlaki olarak çevresine zarar veren bir tutum içerisinde ise ben yine aynı ölçülerde değerlendiriyorum.  Hayatım boyunca hiçbir zaman için , kimseyi çocuklarından , karısından, kocasından evladından da vurmadım. Çünkü kendimi yapılmasını istemediğim bir şeyi bir başkasına da yapmam . Ama doğru bildiklerimden de şaşmadım hiçbir zaman. Birilerine sempatik görünmek için çıkar ilişkisi kurup da yaptığı hataları görmemezlikten de gelmedim. tabii ki yaptığım yorumlardan dolayı kırılan insanlar oluyor ama söylediklerimin içerisinde başkalarının yaptığı gibi yerden yere vurmadığım için, üslubumu da bildiklerinden, kibarlığı da elden bırakmadığımdan bugüne kadar herhangi bir problem yaşamadım.  Bir de sanat camiasındakiler iyi niyetimi de bilirler hiç kimseyi bilerek isteyerek kırıp dökmem.  Şayet hatalı  olduğum bir konu varsa insanım Çünkü,  hatasız kul olmaz o zaman da özür dilemeyi de bilirim.

BİZ RÖPORTAJIMIZDA LERZAN MUTLU PROGRAMIMIN BİTMESİNE NEDEN OLDU DEMİŞTİNİZ PEKİ ŞU AN KENDİSİYLE GÖRÜŞÜYOR MUSUNUZ?

Bu çok geçmişte kalmış bir olay aslında orada belki de Lerzan'ın bile suçu yok. Kimsenin suçu yoktur benim orada sadece tek üzüldüğüm şey programım devam ederken bana haber vermeden izleyiciye bir hoşça kal demeden vedalaşmama bile izin vermeden etik kurallarında aykırı bir davranış sergileyerek programıma son verdiler. Sonra programa neden son verdiniz diye sorup araştırdığımda Lerzan Mutlu'dan dolayı olduğunu söylediler ama yine de neticede ne olursa olsun üzerinden çok uzun bir zaman geçti bizler de anladık. zaten yani çok önceden de böyle bir yakın dostluğumuz olmadığı için ondan sonra da zaten böyle bir dostluğumuz olmadı.  O da ekmeğinin peşinde ben çünkü kimsenin ekmeği ile oynamam ve ekmek konusunda da hassas bir kadınım. Allah herkesin yolunu açık etsin Allah Lerzan'ın da yolunu açık etsin Çok geçmişte kalmış bir konu olduğu için tekrar açmamıza doğru bulmuyorum.

SANAT DÜNYASINDA KÜS OLDUĞUMUZ RESİMLER VAR MI VE BU CAMİADA SANATÇILARDAN DOST OLUR MU?

Ben kimseye küsmem sadece zarar gördüysem iyi niyetine inanmadıysam, beni kullandığını düşünüyorsan mesafe koyar uzaklaşırım.  İkili diyolaglara girerek kavga etmem, tartışmanın bir parçası da olmam. Buna verebileceğim en büyük mesaj sessiz sedasız hayatından çıkmak olur.  Bu sebepten öyle küslüğüm olmaz küs olmak demek şimdi de bir sempatik bir duygu barındırıyor küslük bile çok değer verdiğin birinden üzülmüş kırılmış olmaya gerektiriyor ben artık bu camiada yapılan hiçbir şeye kırılmadığım için ,herkes olduğu gibi kabul ettiğim den dolayı daha az zarar görerek atlatıyorum bu süreçleri. Tırnağım varsa başımı kaşıyorum kimseden de beklenti içinde değilim bu sebepten de kim ne yaparsa kendine yapar herkes şu anki davranışıyla geleceğini hazırlar.  Ay canım bu sanat dünyasından dost olmaz lafına da katılmıyorum evet bu camiadan dost olur insana insan olarak bakmak lazım sanat dünyasındaki insanların hepsi de kötü kalpli birbirine hançerleyin insanlar değil bu camiaya büyük haksızlık olur.  Benim bu sektörün içinde arkadaşlarım dostlarım da var. Ayrıca niye olmasın.

 SOSYAL MEDYA SAYESİNDE HER GÜN YENİ BİR İSİM ÇIKIYOR BUGÜN ESKİ YILLARDA YAŞADIKLARINIZLA ŞİMDİKİ DÖNEMİ KIYASLADIĞINIZDA NE GİBİ FARKLILIKLAR VAR?

Bir defa bizim çalıştığımız dönemlerde öyle şöhret olmak bir yerlere gelmek bir işimi markalaştırmak hiçte kolay değildi.  Sayılı gazinolar vardı, sayılı mecralar vardı, öyle medyada her yerde görünemiyorsun magazinin her şeyinden faydalanamıyorsun ve sosyal ağlar interaktif ortam olmadığı için bizim için yollar çok daha taşlı ve zordu.  Ama o dönem başarıya kazanmış insanlar  arada verseler geri döndüklerinde yine isimlerinin marka değeri her zaman devam eder.  Evet şimdi şöhret olmak çok daha kolay sosyal medyada yaptığınız hamleler ile  influencerdiye ,  fenomenlik diye bir şey çıktı kimin eli  kimin cebinde belli  olmadığından daha fazla beğeni almak için ,takipçi kazanmak  için yapılan rezillikler ile gelen ün süresi kısadır ve gelip geçicidir önemli olan Baki olabilmek. Burada gördüğünüz şöhretler bir şarkıyla sosyal medyada patlattıkları iki tane skandalla  şöhreti yakalıyorlar gündeme geliyorlar ama istikrarlı bir şekilde devam edemiyorlar.

ÖNCELİKLE RÖPORTAJ TEKLİFİMİZİ KABUL ETTİĞİMİZ İÇİN TEŞEKKÜR EDİYORUZ HABER CADDE OKUYACAĞIMI VE SİZ SEVENLERE SÖYLEMEK İSTEDİM SON BİR ŞEY VAR MI?

Öncelikle gençlere aklınız ermeye başladığı dönem itibariyle mutlaka bir hedef belirleyin. Ve bu hedeflerinizi ailenizle paylaşın. Anne ve babanızın onayını ve desteğini mutlaka alın. Eğer onlar hayalleriniz için destek olmuyorsa güvendiğiniz başka bir aile büyüğü ile paylaşın bunu.  Kolay yoldan para kazanmak için karanlık işleri bulaşmayın mutlaka ama mutlaka emek vererek bir şeylere sahip olun ki çıraklığınız ne kadar acılı geçerse kalfalıkta ve  ustalıkta çok başarılı olur, uçarsınız çocuklar.

RÖPORTAJ: Alper ERGEZ

Haberi Paylaşın!

Naci Görür'den Siyasilere Deprem Tepkisi: Kıyametin İçindeyiz!

ON İKİ SAVAŞÇI